Toplumun Liderleri

Toplumun Liderleri

Dünyanın son 50 yılda değişim hızı, tüm sektörlerde olduğu gibi eğitim sektöründe de büyük değişimlere neden oldu. Hepimiz bundan 50 yıl evvel eğitimde kullanılan malzemeler nelerdi, neler değişti diye bir araştırma yapacak olsak şu liste ile karşı karşıya kalacağız; binalar, sınıflar, kara tahtalar, kitaplar, defterler vb. liste bu şekilde uzayıp gider. Değişenlerin yanı sıra bir de bunlara eklenenleri düşünelim, spor salonları, akıllı tahtalar, büyük kütüphaneler, laboratuvarlar müzik sınıfları vb. eklenenler bu şekilde uzar gider. Bu değişime yeterince ayak uyduramayan tek gerçek ise öğretmenler, zira öğretmen, öğretmeye kalktığı bilgilerin büyük çoğunluğunu en son 20 yıl önce okuduğu üniversitede öğrendi ve o bilgilerin doğruluğundan, genel geçerliliğinden o kadar eminki, siz ne yaparsanız yapın en doğru şeyin eski öğrendiği bilgiler olduğunda ısrarcı olacaktır.

Bunun için devreye, öğretmenin kişisel gelişim serüveni, kurum içi eğitim çalışmaları, mesleki eğitim çalışmalar devreye giriyor.  Öğretmenlerine gereken önemi vermeyen topluluklar gelişen dünyaya yeterince uyum sağlayamayan topluluklar olmaya mahkumdurlar.  Öğretmenin ise okuduğu okullardaki bilgilerle yetinmeyen, sürekli değişen dünyayı takip eden, okuyan ve içindeki merak duygusunu asla yitirmeyen bir lider olması zorunluktur.

Eğitim demişken, eğitimin kolay bir süreç olmadığını, dünyanın en zorlu süreçlerinden biri, dünyanın en etkili silahlarından biri olduğunu ve bir o kadar da pahalı işlerinden biri olduğunu unutmamak gerekir. Kaliteli işler ortaya çıkarmak için iyi malzemeler ve yeterince emek sarf etmek gerekir. Bu iki etken bir araya gelince eğitimde başarıyı yakalamak içten bile değil, bu iki etkenin maddi ve manevi pahalı oluşu ise yadsınamaz bir gerçek. Tam da bu noktada sizlere Sokrates’in şu sözlerini hatırlatmak istiyorum; “ Eğitim pahalı olduğunu düşüyorsanız ,cehaletin bedelini hesaplayın” .  Buna bir de sağlam bir eğitim felsefesi ekleyince ülkenin kalkınması içten bile değil.

Günümüzde katma değer oranı en yüksek tüketim malzemelerini yüksek eğitim oranları yakalamış toplumlar tarafından üretilmekte olması tesadüf değildir. Bu toplulukların en önemli özellikleri STEM dediğimiz, Sience (Fen), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik) ve Mathematics (Mathematik) ‘e önem vermiş, bunları eğitim felsefesi olarak benimsemiş topluluklar olarak karşımıza çıkmalarıdır. Bilimi, Fen’i , Matematik’i hayatımızın ortasına yeterince yerleştirmediğimiz sürece verdiğimiz eğitim ne olursa olsun, katma değeri yüksek olan ülkeler seviyesine yükselmemiz pek mümkün görünmüyor.  Bu konuda bizlere öncü olacak, bunu çocuklara küçük yaşlarda sevdirecek, benimsetecek, bir yaşam felsefesi haline getirebilecek tek meslek topluluğu vardır; öğretmenler.

Atatürk’ün dediği gibi; “ Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.”

Atatürk’ün belirlediği “Muassır medeniyetler” seviyesine yükselmemizi sağlayacak tek şey toplumunda her kapıyı açma özelliği olan, öğretmenlerdir.

Ülkemize olan borcumuzu ödememizin tek bir şekli vardır. Ülkemizi ileriye taşıyacak, bilgi, cesur, üretken, çalışkan ve aynı zamanda “Fikri hür, vicdanı hür” nesiller yetiştirmektir.

 

 


Yukarı